ŞÜKRÜ UYAR WEB SİTESİ - Kendimizi Sevebilmek


                                         KENDİMİZİ SEVEBİLMEK 

                             “İhtiyacın olan tek şey sevgidir.” -The Beatles- 
         “Bir insan olarak komşumuzu sevmek nasıl ki bir erdemse bir insan olarak kendimi sevmek de bir erdem olmalıdır.” 
                                                                                       -Erıch Fromm- 
         “Kendinizi seviyorsanız, başkalarını da kendinizi sevdiğiniz ölçüde seversiniz. Karşınızdaki kimseyi kendinizden daha az sevdiğiniz sürece kendinizi sevmeyi başaramamışsınız demektir.”  
                                                                                    -Meister Eckhart-
 

            Olasılıkların, ihtimallerin yaşamımızda süreğenleştiği, varlığımızın bile ihtimaller üzerine kurulduğu dünyamızda, onsuz yapamadığımızı düşündüğümüz sevmenin de, sınırsız ihtimallerden ibaret olduğu muhakkaktır. Yaşamın her devresinde, her yerde ve her koşulda insanın sevgisini gösterdiği ve sevgiye ihtiyacının olduğu gerçeği yadsınamaz. Çoğumuz çocukluğunda oyuncaklarına duyduğu sevgiyi, anne babasına bile göstermemiştir. Zamanla bu sevgi anne babanın yanı sıra okul çağında arkadaşlarımız, öğretmenlerimiz ve karşı cinsten birisine duyulur. Bunların hepsine karşı duyduğumuz hislerin önem derecesi ayrı olsa da, sonuçta hepsine bir şekilde sevgi duyulmuştur. Hangi yaşta olursak olalım muhakkak birilerinin sevgisine ihtiyaç duyarız. Birilerine de sevgimizi sunmaya ve onu ispatlama çabasına gireriz. İnsanı insan kılan en önemli duygudur sevgi. Çoğumuz onu bir şekilde bulmuştur. Önce kendisini sevmekle işe başlamış, sonra da etrafına onu yaymıştır. “Kendini sevmeyen, başkasını da sevemez” düşüncesinden hareketle, sahip olduklarımız ve olmadıklarımızla birlikte kendimizi sevmeye çalışmışızdır. Tecrübelerimiz her zaman bize göstermiştir ki, kendimizi sevmediğimizde, bizi seven de olmayacaktır. “Siz kendinizi sevmiyorsanız, başkaları sizi niye sevsin?” diyor Rıchard Wılkıns. Bu nedenle, ne olursa olsun, hayat bizi neyle karşılaştırırsa karşılaştırsın, kendimizden vazgeçmeyecek, her hatayı kendimizde bulmayacak, özgüvenimizi kaybetmeyecek, kendimizle barışık olup en yetersiz yanlarımızı bile okşayıp onlarla yaşamaktan rahatsız olmadan yaşamalıyız. Kötü sonla biten her olayda kendimize pay çıkartsak da bunu, kendimize küserek yapmamalıyız. Kendimize düşman olmayı bırakıp hiçbir şeyin ya da hiç kimsenin bizi kendimize düşürmesine izin vermemeliyiz. Her sabah aynanın karşısına geçip kendimize olan sevgiyi haykırmalı, eldekilerle güne başlamanın zevkini tatmalıyız. Sürekli kendimizi eleştirerek varoluşumuzu sorgulamamalıyız. Elimizde olanla yaşamayı bilmeli ve mutlu olmaya çalışmalıyız. Küçük şeylerin büyük sevinçleri doğurduğunu asla unutmamalıyız. Nasıl ki, küçük anahtarlar büyük kapıları açmaya yetiyorsa, sahip olduklarımız da bizi yeterince mutlu etmeye yetebilir. Yeter ki kendimizi sevelim, kendimizle barışık olup küçük şeylerle mutlu olmasını bilelim. Sürekli yeteneksizliğinden şikâyetçi olan birinin, bu şekilde kendisini eleştirmesi; yeteneksizliğini gidermeyecek, böylece tüm yaşamı boyunca hiçbir güzelliğin farkına varmadan, Tanrı tarafından kendisine ayrılan süreyi de tüketmiş olacaktır. Oysa kendisini sürekli eleştirmek yerine “Nasıl yeteneklerimi geliştirebilirim?” diye yaklaşırsa olaya, işte o zaman yeteneksizliğinin nedenlerini görebilir ve geliştirmek için de çaba sarfedebilir. Kendimizi sürekli ok yağmuruna tutarak ancak zaman kaybedebiliriz. Sahip olduğumuz ve olmadığımız her şeyle bir arada olmanın bizi var ettiğini, gerçekten bizi biz edenin bunlar olduğunu görerek kendimize haksızlık etmeyi bırakmalı ve yolumuzu sevgiye taraf çevirmeliyiz. Bizi bizden daha iyi tanıyan da olmadığına göre, bize bizden başka sevgiye ihtiyacımız olduğunu söyleyecek kimse de olmayacaktır. Bunu ancak biz daha iyi bilir ve anlarız. Kendisini seven, kendisine değer veren bir kimse, yatırımı kendisine yapacak, sağlığını sıhhatini daha çok düşünecek, stresten uzak duracak ve her şeyin en iyisini kendisine lâyık görüp onu elde etmeye de çalışacaktır. Kendisine uzak olan kimse de her zaman son planda kalacak, kendisine zaman ayırmayacak, adeta kendisini unutan biri olacaktır. Böylece başkaları için yaşayan, kendi bedeninde kendisine uzak ve yabancı biri olarak yaşamını sürdürecektir. Bu da onu sürekli mutsuzlaştırıp huzursuz edecektir. Kendisini ve sevdiklerini yaşamın merkezine oturtup bir şeyler yapmaya çalışan insan, yaşamın sıkıntılı anlarında dahi gücünü yitirmeyecek, kendisini bırakmayacaktır. Her zorlukla göğüs germesini bilecek, kendisini hayata bağlayan gücün de sevgiden geldiğinin farkında olacaktır.

Bugün 8 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol